Perşembe, Ağustos 14, 2014

Vicdan Zorbalığa Karşı Ya Da Castellio Calvin'e / Stefan Zweig

Yazar    : Stefan Zweig 
Yayınevi : Can Sanat Yayınları
Çeviri   : Zehra Kurttekin
Orijinal İsim : Castellio gegen Calvin oder Ein Gewissen gegen die Gewalt
Orijinal Dil  : Almanca
Orijinal Yayın Tarihi : 1936
Çeviri Yayın Tarihi : 2014

Vicdan Zorbalığa Karşı Ya Da Castellio Calvin'e


'Terör. Kimse aldanmamalı. Hiçbir şeyden korkup gerilemeyen, her tür insancıllığı zaaf diye alaya alan zorbalık müthiş bir kuvvettir. Sistemli bir biçimde düşünülüp tasarlanmış, despotça uygulanan devlet terörü, bireyin iradesini etkisiz hale getirir, her toplumu çözer, altını oyar.' s. 65

'Her tür düşünsel hakkın baş düşmanına, kendi yandaşlarınınkiler dışında bütün görüşleri susturmak isteyen dar kafalı fanatizme karşı bütün zamanları kapsayacak bir savaş açılmıştır; onun karşısına yeryüzündeki bütün düşmanları başarıyla barıştırabilecek olan bir fikir çıkarılmıştır: Hoşgörü fikri.' s. 149

1500'lerin ilk yarısı, Cenevre, Calvin'nin iktidarı ele geçirmesi... Elinde düşündükleri ve yazdıkları haricinde hiçbir şey olmayan bir hümanistin, bir iktadara, bir halka karşı inanılmaz savaşı. Castellio'nun Calvin'e karşı duruşu... Yine Stefan Zweig'ın elinden unutulmuş bir hümanistin hayatı ve o dönemlere objektif yaklaşımı.

Protestanlığın Cenevre'ye gelişi ve yayılışı sırasında nerdeyse şans eseri yolu oradan geçen Jean Calvin (26 yaşında), halkı yönetmek için şehir konseyi tarafından görevlendirilir. Kendisi de bir din adamı olan Calvin, yeni İncil'in temel çizgilerini kapsayan Institutio metnini yazar ve tarihin akışını belirleyen kitaplardan birisini yaratmış olur. Luther'in Reform'u harekete geçirmesinden sonra, Calvin sert ve tutarlı bu kitabı sayesinde düzenleyici olarak hareketin parçalanmadan devam etmesini sağlamış olur.

Ancak bu kesin kuralları olan kitap, çok kısa bir süre içinde halkın özgürlüğünü diktaya, coşkuyu coşkusuzluğa, güveni birbirini takip edip raporlamaya dönüştürür. Halk bir dahiyi takip ederken, özgürlüğünü bırakarak ne olduğunu anlayamadan dönüşür. 

Calvin Institutio'ya karşı yazılan her yazıyı ve söylenen her sözü bir tehdit olarak alır ve kendisini ortaya koymadan şehir konseyinin kararı ile bu kişileri ya Cenevre'den uzaklaştırır ya da yok eder. Bu dönemlerde genç bir din adamı olan İspanyol Serveto, İncil'in bir bölümünü farklı yorumlayarak ortaya çıkar. Cenevre'nin dışında da takipçileri olan Calvin durumdan kısa sürede haberdar olur. Ve Serveto'nun susturulması için elinden geleni yapar ancak Serveto Calvin'e danışmak için Cenevre'ye gelir. O dönemlerin en büyük cinayetlerinden biri yaşanır, Serveto hapse atılır, konsey karşısında ne söylerse söylesin haksız çıkartılır ve kitapları ile birlikte diri diri yakılarak öldürülür. Bu son durum seneler önce Calvin ile karşı karşıya gelmiş olan Castellio için bir dönüm noktası olur. 

Castellio Calvin'e karşı tüm yaptıklarını, Serveto'nun ölümünüde içine alarak, bir kitap yazar. Kitapta Calvin'nin Institutio'sundan alıntılar yaparak Calvin'nin karşısında durur. Calvin'e karşı direk bir suçlama yapmadan, yazdıkları ve yaptıkları arasındaki tezatı ortaya koyar. Ancak ne yazarsa yazsın Calvin bunları önceden öğrenerek ya yayınlanmalarını engeller ya da yalan suçlamalar ile Castellio'yu ortadan kaldırma girişimine başlar. Serveto gibi hapse atılan Castellio cezası kesinleşmek üzereyken gelen ölümü sayesinde felaket bir ölüm cezasından kurtulur. Yazdıkları uzun süre basılmaz, bu yüzden çok bilinmeyen bir hümanist olarak kalır. 

Stefan Zweig Erasmus'u yazdıktan sonra Kalvenci Papaz Jean Schorer'den aldığı bir mektup üzerine Castellio hakkında bilgi toplamaya başlar. Ve vicdanın zorbalığa karşı savaşında Castellio hakkında yazarken Calvin hakkında da olduğunca adil davranmaya çalışır. 

Bu kitap, dünyada devamlı tekrarlayan din ile bağlantılı iktidar savaşlarının karşısında duran hümanist, aydın kişilerin savaşlarının insanlığı konuşarak veya yazarak birbiriyle anlaşan bir bütün haline getirme çabasının en güzel örneklerinden bir tanesi. Her ne kadar bu bütünlüğün sağlanması halen çok uzak olsa da, her dönemde inandıklarının peşinden gitme cesaretini bulan insanlar aydınlığa ulaşılması için var olacaklar. 

Hiç yorum yok: